4 Ekim 2010 Pazartesi

Güz Çiğdemi (Colchium autumnale)



Latince: Colchium autumnale
Türkce: Güz Çiğdemi, Sonbahar Çiğdemi, Aci Çiğdem
Ingilizce:  Autumn Crocus, Naked Lady
Almanca: Herbstzeitlose, Herbstvergessene, Teufelsbrot
Fransizca:  Colchique d'automne
Toksik durumu: Tüm bitki unsurlari (cicek, sogan, yaprak, meyve kapsülü) ölümcül derecede zehirli Kolşisin içerir!!!



Sevgili Güz Çiğdemi,

Ormandaki yürüyüs yolunun kenarinda seni ilk gördügümde cok sasirdigimi itiraf etmeliyim. Mevsimlerden sonbahardi cünkü ve sen her halinle "ben bir cigdemim" diyordun. Yapraklarin yoktu gerci. Öylece incecik, borumsu bir dalin üzerinde acmis bir cicektin, sadece cicektin. "Mevsimden bana ne? Hem ciceklenmek icin ne dala, ne yapraga ihtiyacim var benim" der gibiydin. Oysa bilirsin, soganli bitkiler genellikle ilkbaharda acarlar. Kardelenlerle baslar resmi gecit. Cigdemlerle, nergislerle, lalelerle devam eder. Mevsimini mi sasirmistin? Buna da pek olasilik vermedim. Fakat bazi soganli bitkilerin ilkbaharda degil de yaz ortasinda actigini duymustum. Öyleyse neden sonbaharda acanlar da olmasindi?

Sincap oglum da sevdi seni. O, yasi itibariyle sevdigini ille de elinde tutmak, hissetmek, sahip olmak istiyor. Bir tanecik koparmasina göz yumdum, kusura bakma. Seni böylece tanidi, solmaya basladiginda geciciligin anlamini da cözer gibi oldu. Artik her ikinizi de unutmaz kolay kolay.

Eve gelince merakla adini aramaya basladim. Neyse ki, bugünlerde elimin altinda bir doga kilavuzu var. Ciceklerin renklerine göre, agaclarin yapraklarina göre kategorilere ayrildigi bir cep kitabi. Bahsetmis miydim bilmem? Bu blog da, bitkileri tanimak isteyenlerin kolayca yolunu bulabilecegi sanal bir doğa kılavuzu olsun istiyoruz biz. Ormana giderken cebimize koyup götürebilecegimiz türden degil belki, ama eve döndügümüzde açıp bakabileceğimiz türden bir kılavuz. Kitapta, pembe cicekliler arasinda kolayca buldum seni. Resmini görünce "aa, evet, işte bu olmalı" dedim. Ama asıl ismini görünce emin oldum sen oldugundan: "Herbstzeitlose", yani "Sonbahar zamansızı" :) Nasıl da seni anlatiyor, degil mi? Adini sevdim hemen. Sonra okumaya basladim.

Zambakgillerdenmissin. Ailenize ise Colchicum denirmis. Antik cagda efsanelere konu olan büyücü Medea'nin, Karadeniz kiyilarindaki vataninin adi Colchis'den geliyormus bu ad. Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika dogal yasam alaninmis.  Beyaza yakin soluk pembeden, koyu pembeye dogru tonlarda ciceklerini Agustos sonu - Ekim arasi acarmissin. Daima 6 taç yapragi olurmus ciceklerinin. 6 stamen (erkek organ), 3 de pistil (disi organ) olurmus her bir ciceginde.  "Ne gerek var simdi bu ince detaylara, faydalarima gelelim bir an önce" dedigini duyar gibiyim.  Fakat seni diger cigdemlerden ayirtedebilmek icin iste bu ince detaylar önemli zamansizim. Cigdemler (Crocus) ki, bambaska bir ailedendir (Süsengiller) ve seni onlardan ayirtedebilmek yasamsal önem tasir. Biraz sabir lütfen.
 

Gerçekten hiç yaprağın olmazmis cicek actiginda. 5-20 cm. arasi  ince borumsu dallar üzerinde açarmişsin. Incecik cigdem yapraklarindan cok, kalin lale yapraklarini andiran yesil yapraklarin ilkbaharda arz-i endam eder ve beraberinde meyve kapsüllerini tasirmis. Meyve kapsüllerin önce yesil olur, olgunlastikca kahverengilesirmis. 3 odacikli olur ve kahverengi-siyah tohumlarini tasirmis. Bütün yaz toprak altinda büyüyen ve yavrulayan soganlarin, ciceklenmeyi ancak sonbaharda akil edermis. Önce yapraklanan, sonra cicegini ve nihayet meyvesini veren bitkiler dünyasinda, bu döngüyü allak bullak eden, adeta "zamanin disinda" yasayan bir tuhaf cicekmissin sen. Romalilar'in sana filius ante patrem yani 'oglu babasindan önce' dedigini biliyor muydun?


Sulak cayirlari ve su yakinindaki ormanlik alanlari severmissin en cok. Dogru bu, benim seni gördügüm orman da bir nehir boyunca akar gider.  Yer altindaki yumrularindan, ciceklerine ve yapraklarina dek, Kolşisin denen bir madde icerirmissin. Zehirliymissin, hem de cok. Böylece efsanevi Medea'yla aranda ne türden bir bag oldugunu da anlar gibi oluyoruz yavastan. Türkce'de sonbahar ve güz cigdemi yaninda "aci cigdem" adiyla bilinmen de bu yüzden olsa gerek. Anadolu'da seni cigdem sanarak veya soganini bildigimiz yemeklik sogana benzeterek yiyenler, Almanya'da ise bahar aylarinda ayi sarimsagi (Allium ursinum) toplayayim derken yanlislikla senin yapraklarindan toplayip zehirlenenler olurmus. En zehirli yerin %2'ye varan Kolşisin oraniyla ciceginmis. Pisirmek, kaynatmak ve kurutmak da azaltmazmis zehirini. Sincap oglumla bitki kesiflerine ciktigimizda, daha da dikkatli olmam gerektigine dair bir ögüt aliyorum bu okuduklarimdan. Fakat  seni baska bitkilerle karistirip yiyenlerin zehiri olan Kolşisin, kimi dertlerin de sifasidir. Antik caglardan bu yana Gut hastaliginin ve romatizmanin tedavisinde kullanilir örnegin. Milattan Önce 1550 yilina ait Misir papirüslerinde bile adin gecer bu yüzden. Daha da ötesi, Ailevi Akdeniz Atesi'nin tedavisinde kullanilan bir ilac elde edilir senden. Her iki durumda da anti-enflamatuar etkilerin vardir. Önünde sirf bu yüzden bile saygiyla egilebilirim güz cigdemi. "Her madde zehirdir. Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozdur" diyen Paracelsus ile hic tanismis miydiniz peki?

Kolşisin hücre bölünmesini durdurdugu icin  bahcecilikte, gen ve hücre arastirmalarinda da kullanilirmis. Bugün bahceseverlere sunulan yeni kültür bitkileri ve marketlerdeki yeni meyve türlerinden bir cogu Kolşisin ile islemden gecirilirmis. Gayet tehlikeli olmana ragmen, sonbaharda cicek acman sebebiyle bazi bahcivanlarin bahcelerinde severek yer actigi bir cicekmissin ayni zamanda. Bütün yili sorunsuz olarak toprak altinda gecirebildigin, baska soganli bitkiler gibi cicekten sonra topraktan sökülüp, zamani gelince tekrar ekilmen gerekmedigi icin de seviyor olmalilar seni.

Fakat ne yalan söyleyeyim, ben seni yine de ait oldugun yere, bir orman yolunun kenarina daha cok yakistiriyorum. Gelecek baharda yapraklarinla ve tohum kapsüllerinle tanisiriz belki. Gelecek sonbaharda ise yine görüsmeyi umuyorum. Tanistigimiza cok memnun oldum güz cigdemi!

Son söz olarak seni diger bitkilerden ayirt etmeye yarayan özelliklerini bir kez daha siralayalim.
Cicekli zamandinda:
Yaprakli zamaninda:
  • Yapraklarin diger cigdemlerden farkli olarak lale yapragina benzer. Ne yazik ki, ayi sarimsagina da...
  • Fakat ayi sarimsagi yapraklari sarimsak gibi kokar. Seninki kokusuzdur.
  • Ayi sarimsaginin yapraklari arasinda seninki gibi tohum kapsülü olmaz.
Kaynaklar:
  1. Der Tier- und Pflanzenführer (Eisenreich, Handel, Zimmer)
  2. http://www.fsbio-hannover.de/oftheweek/105.htm
  3. http://www.pharmazie.uni-mainz.de/AK-Stoe/DB/Gruppe01f/colchicum_autumnale.htm
  4. http://faculty.ucc.edu/biology-ombrello/pow/autumn_crocus.htm
  5. http://www.br-online.de/br-alpha/vom-ahorn-bis-zur-zwiebel-pflanzen-herbstzeitlose-ID1245845738431.xml (Almanca bir video. Güz cigdeminin yasam döngüsüne dair harika görüntüler var. Herkese tavsiye ederim.)

10 yorum:

beste dedi ki...

Evreeeen tam guz cigdemine yakisan bir yazi olmus. Mucize gibi geliyor bana yapraksiz cicek acan bitkiler, videoda cok guzel gostermis ciceklerin nasil soganin yanlarindan ciktigini bol bol shlafzung esliginde:) Bu yazidan sonra cigdem ile onu ayirt etmek cok kolay hic tereddut kalmiyor, cok tesekkurler

Adsız dedi ki...

yine çok güzel bir yazı :) keyifle okudum. Elinize sağlık. Size TÜBİVES'e de bakmanızı öneririm. Bitkilerin dağılım alanlarını görmek tür tayininde bir hayli yararlanıyorum. Adresini paylaşayım istedim ama sanırım bir sorun var, belki taşıdılar. Yine de araştırmak iyi olabilir. İyi gözlemler

hindiba dedi ki...

Beste,
sagol, pek basarili bir video degil mi?

Dogagüncem,
Blogunuzu Beste sayesinde kesfedip cok sevmeme ragmen adinizi bilmedigimi farkettim :) Tesekkürler, TÜBIVES'i not aliyorum, simdi bakacagim.

hindiba dedi ki...

Ben su adresten erisebildim:
http://www.tubitak.gov.tr/tubives

Tekrar tesekkürler! :)

beste dedi ki...

bu veri tabanina uye olunca, bir suru bitkinin bulundugu alanlari gorebiliyorum tesekkurler Burcu.

Berceste dedi ki...

Evren harika hatta harika otesi bir yazi olmus! Sen hic dert gorme. Hani ellerin, gozlerin dert gormesin demek yetmeyecek :) Sonbahar cigdemini Crocus lardan zannederdim. Sayende en basta her sakallinin baba olmayacagini ogrendim :) Her guzel cicegin masum olmayacagini ogrendim. Zararli birseyin ayni zamanda cok da yararlari olabilecegini ogrendim. Bu sadece bir bilgi degil, hayat dersi de ayni zamanda. Sonraki her yazin benim kalbimde olacak :) Sevgiyle...

Kiraz Limanı dedi ki...

Bu nasıl bir masalsı (epik mi denir di böyle hikayelere)anlatım böyle..Doğayı böyle sizinle keşfetmek ne güzel bir şey.Çok teşekkür ederim bu güzel paylaşımınız için.

Sizi sımsıkı kucaklamak istedim :)

Sevgiler,

Yurdanur

hindiba dedi ki...

Dilek,
Tesekkür ederim. Yol kenarindaki kücük bir cicekten ne cok sey ögrendik, degil mi?

Yurdanur,
Sicak yorumunuz icin ben tesekkür ederim. Begenmenize sevindim :)

Adsız dedi ki...

Beste ve Evren, ben de bu blogu bulduğum için çok mutluyum.

Evren, sonunda İTÜ'den TUBİTAK'ın altına taşımışlar anlaşılan. Ben de bu yeni adreslerini kaydedeyim :) Çok teşekkürler. Adım hem Burcu hem de Meltem, herhangi birini tercih edebilirsin. İkisini de severim.

Unknown dedi ki...

bir fmf hastası olarak merakla okudum ve bu bitkiye hayran kaldim guz cigdemine nasil da guzel yazmışsiniz siir gibi simdi bitkiler dahada dikkatimi cekmeye başladı merakla okuyacagim yazılariniZi tskler